Günümüz iş dünyasında sıkça rastlanılan kavramların en üst sıralarında “mobbing” gelmektedir. Mobbing iş yerindeki çalışanları ırk, cinsiyet, yaş vb. unsurlar fark etmeksizin iş yaşamlarından sistematik olarak yıldırma sorunudur. Mobbinge uğrayan çalışan, yaptığı işten keyif almamaya başlamakta, iş yerinden kendini soyutlamakta ve hatta işten ayrılmaya kadar gitmektedir.
Çalışan, işten resmi olarak ayrılmadan önce işine ilgi ve motivasyon kaybı duymaya başlamaktadır. Yetersiz kalan bir yönetim mekanizması, fazla iş yükü, iş arkadaşları ile yaşanılan sorunlar ve iş tatmininde düşüş yaşanması gibi faktörler ilgi ve motivasyon kaybını tetiklemektedir. Bu durumları yaşayan çalışan, istifa etmek yerine yönetime beklenti ve isteklerini duyurmak için davranış değişikliğine gitmektedir. Bireylerin iş tanımında yer alan görevler dışında herhangi bir sorumluluk almamaları, gönüllü olarak yerine getirdikleri ekstra işleri artık yapmaktan vazgeçmeleridir (Çimen & Yılmaz, 2023). Bu davranış değişikliği ise “sessiz istifa” olarak ifade edilmektedir. Sessiz istifa eden çalışanlar, verdikleri emeğin aldıkları karşılık ve maaşa değmeyeceğini düşünerek işlerini ekstra çaba sarf etmeden, yalnızca verilen görevlerini minimum düzeyde gerçekleştirerek çalışmalarını rutin şekilde sınırlandırmaktadırlar.
Sessiz istifa eden çalışan sayısı Türkiye’de, özellikle gençlerde arttığı gözlemlenmektedir. Youthall tarafından yapılan bir çalışmaya göre gençlerin %24’ü sessiz istifa sürecindeyken, %46,6’sı bu duruma yatkındır. Gallup’un 2023 yılında 160’tan fazla ülkede 122.000’den fazla çalışanla yaptığı araştırmaya göre, dünya genelinde çalışanların %59’u işlerine tam olarak bağlı değil, yani sessiz istifa durumundadır. Microsoft yaptığı bir çalışmayla 2021 yılının başlarında, küresel iş gücü olarak çalışanların %41’inin mevcut işlerinden ayrılmayı düşündüğünü ortaya koymaktadır. 2021 yılının sonlarına bakıldığında bu düşüncelerin fiilen gerçekleştirildiği ve işlerini bırakmayı düşünen çalışanların büyük oranda bu düşüncelerini gerçekleştirdiği tespit edilmiştir (Yıldız & Özmenekşe, 2022). Yani sessiz istifa sonucunda işten ayrılma olasılığı epey yüksektir. Bunun sonucunda hem işveren hem de ülke ekonomisi zarar görmektedir. Boş kalan pozisyonun doldurulması ortalama 42 gün sürmektedir. Yeni bir çalışan işe alınırken ortalama 1 brüt maaş harcanmaktadır. Bir çalışan işe girdikten sonra yaklaşık 18 ay içerisinde şirketten ayrılmaktadır. Bu bağlılığın düşüklüğü ise küresel ekonomiye 8,8 trilyon dolar zarar vermektedir.
Bu noktada HR-AI, sessiz istifayı önlemek ve çalışan bağlılığını güçlendirmek adına kilit bir rol üstlenmektedir. Yapay zekâ destekli sistemler, çalışan performansındaki düşüşleri analiz ederek motivasyon kaybını henüz erken aşamalarda tespit etmektedir. Bu sayede, tükenmişlik riski taşıyan çalışanlar için özel çözümler geliştirilmektedir. Aynı zamanda memnuniyet anketlerinden elde edilen veriler sayesinde iş yerindeki genel atmosfer ölçülmekte; yapay zekâ bu verilere dayanarak hem durumu analiz etmekte hem de iyileştirme önerileri sunmaktadır. HR-AI sistemleri, çalışanların izin günlerini takip ederek aşırı çalışmanın önüne geçecek müdahale mekanizmaları da oluşturmaktadır. Tüm bu olanaklar, yöneticilere daha proaktif adımlar atma şansı tanırken, çalışanların iş yerlerine olan bağlılığını sürdürülebilir şekilde artırmaktadır.
Prof. Dr. Bilal Çankır
İstanbul Medeniyet Üniversitesi / Deepwork Bilişim Teknolojileri A.Ş. Kurucusu
Detaylı bilgi için: https://hrai.com.tr/
Kaynakça
Çimen, A. İ., & Yılmaz, T. (2023). Sessiz İstifa Ne Kadar Sessiz. Sakarya Üniversitesi İşletme Enstitüsü Dergisi, 5(1), 27-33. https://doi.org/10.47542/sauied.1256798
Yıldız, S., & Özmenekşe, Y. O. (2022). Kaçınılmaz Son: Sessiz İstifa. 7(4), 14-25. https://doi.org/10.46291/Al-Farabi.070402